Anasayfa ›› Yüzde Yüz Elektrikli Yerli Metrobüs Ankara Caddelerinde

Yüzde Yüz Elektrikli Yerli Metrobüs Ankara Caddelerinde

Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) üyesi, Bozankaya A.Ş. tarafından üretilen Türkiye’nin ilk yüzde yüz elektrikli yerli metrobüsü, OSTİM’de tanıtıldı. Program kapsamında, konukların ve basın mensuplarının katılımıyla Yüzde Yüz Elektrikli Yerli Metrobüs ile OSTİM’den başlayarak Ankara şehir turu düzenlendi.

26 Şub 2021 Cum | 12:37
Yüzde Yüz Elektrikli Yerli Metrobüs Ankara Caddelerinde
  • Aytunç Günay: “Bir Türk markasını yurt dışında temsil etmenin gururunu yaşıyoruz.”
  • Dr. Murat Yülek: “Elektrikli araçlar bundan sonra geleceğin ürünleri olarak yer alacak.”
  • Orhan Aydın: “Bu otobüse bütün Türkiye’nin sahip çıkması lazım.”
  • Gürsel Baran: “Bozankaya’nın ürettiği gurur kaynağımız otobüslerimiz Avrupa Birliği ülkelerinde yer alıyor.”
  • Nurettin Özdebir: “Bu araca Ankara da layık, Ankara’mızın da ihtiyacı var.”

Türkiye’nin ilk yerli elektrikli metrobüsünü üreten ve bugüne kadar ülkemizde açılan tüm elektrikli otobüs ihalelerini kazanarak yeni nesil ve çevre dostu ulaşım teknolojileri alanında bayrağı taşıyan, ARUS üyesi  Bozankaya’nın elektrikli metrobüsü OSTİM’de tanıtıldı.

Tanıtım kapsamında; OSTİM Teknik Üniversitesi ve Bozankaya A.Ş. iş birliği protokolü imzaladı.

İmza törenine Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Bozankaya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay üniversite öğrencileri ve sanayiciler katıldı.

Törenin ardından Yüzde Yüz Elektrikli Yerli Metrobüs ile Ankara şehir turu düzenlendi.

Araç, bir ay süreyle OSTİM OSB önünde teknoloji meraklılarını bekliyor olacak.

9 şehirde kullanılıyor

Bozankaya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay, ürettikleri 25 metre elektrikli otobüsün 7 yıldır Türkiye’de kullanıldığını belirtti.

Yerli aracın 700 bin km yol yaptığına dikkat çeken Günay, “Esasında 7 yıldır kullanmış olduğumuz ve hizmet vermiş olduğumuz toplu taşıma hizmet vermiş olduğumuz bir aracı sizlere tekrar burada tanıtarak bunu yaygınlaştırmak amacımız. Bundan 15 sene evvel elektrikli otobüslerin fosil yakıtlı araçların yerini alabileceğini düşündüğümüzde, hepimiz hayalden öteye geçemiyorduk, fakat bugün geldiğimizde bunların artık yoğun bir şekilde yüksek teknolojik ürünlerin toplu taşıma hizmeti vermesini ve avantajlarını da kullanarak hizmet vermesini büyük bir hazla, zevkle izliyoruz.” dedi.

Şirket olarak en büyük avantajlarının yüksek teknolojili ürünler üretmek olduğunu dile getiren Aytunç Günay, “Bizim şirketimizde tramvay ve metro üretimi de yapılıyor ve yapmış olduğumuz hem metroyu hem de tramvayı artık yurt dışına ihraç da eder duruma geldik. Böylelikle hem ülkemize bir ekonomik katkı sağlıyoruz hem de gerçekten bir Türk markasını yurt dışında temsil etmenin gururunu yaşıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

14 üniversiteyle 32 Ar-Ge Projesi

Şirketin bünyesinde 100’ü aşkın Ar-Ge mühendisi çalıştığını vurgulayan deneyimli iş adamı, “Bugüne kadar 32 tane Ar-Ge projesini 14 tane üniversiteyle beraber yaptık. Ar-Ge çalışmalarını bundan sonra sanayinin kalbinde kurulmuş olan ilk olma özelliğini de taşıyan OSTİM Teknik Üniversitesiyle beraber yürütebilmek adına bir iş birliği protokolü imzalayacağız. Türkiye’deki çalışmış olduğumuz üniversitelerle beraber gerçekten orada çalışan öğretim görevlileri ve öğrencilerle beraber çok şeyler kattığımıza inanıyoruz. Bundan sonra da inşallah OSTİM Teknik Üniversitesinin de çalışan ekibiyle beraber güzel projelerimizi yapacağımıza inanıyoruz.” görüşünü aktardı.

Geleceğin ürünü

OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Bozankaya A.Ş.’yi Ankara’nın ve Türkiye’nin gözbebeği teknoloji şirketlerinden biri olarak tanımladı.

Elektrikli araçların dünya pazarındaki payına dikkat çeken Yülek, “Elektrikli araçlar bundan sonra geleceğin ürünleri olarak yer alacak. Bozankaya’yla birlikte üniversitemizin Ar-Ge alanında ve öğrencilerimizin eğitim alanındaki iş birliğini bugün bu Ankara turuyla birlikte başlatacağız.” dedi.

OSTİM Teknik Üniversitesinin Ankara’nın iki teknik üniversitesinden biri olduğunu vurgulayan Rektör Yülek şunları kaydetti: “Üniversitemiz, Türkiye’nin ve dünyanın ilk sanayi üniversitesidir. Sizin de fark ettiğiniz gibi sanayinin tam göbeğinde Bozankaya şirketi ve diğer şirketlerle birlikte konumu da bizzat sanayinin içinde olan tabiri caizse bir plaza üniversitesi olmayan bir üniversite. Hocalarımız Bozankaya ve diğer birçok bunun gibi gözbebeği şirketlerle Ar-Ge alanında, danışmanlık alanında iş birliği yapıyorlar. Öğrencilerimiz yine Bozankaya gibi yüksek teknoloji firmalarında her dönem yani okudukları eğitim yılları boyunca her dönem mutlaka bir derslerini sanayinin içinde geçiriyorlar. Çünkü eğer bunu yapmazsak sanayiden haberdar olan maker enginer dediğimiz yapan mühendisleri yetiştirmemiz çok zor. Türkiye’nin bu tür programlara, bu tür mühendislere ihtiyacı var. Yerli metrobüsümüz hayırlı olsun.”

“Bütün Türkiye’nin sahip çıkması lazım”

OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, yerli metrobüsün OSTİM Teknik Üniversitesiyle beraber Ankara’ya sunulacağını kaydetti. Şirktin ürettiği elektrikli araçların Almanya’daki InnoTrans Fuarı’nda bütün dünyaya tanıtıldığını hatırlatan Aydın, “Bozankaya’nın efsane otobüsü orada bir numaraydı dolayısıyla onlarla gurur duyuyoruz.” dedi.

OSTİM Teknik Üniversitesiyle Bozankaya’nın bir araya gelmesinin çok güzel sonuçlar doğuracağına dikkati çeken Aydın şu görüşleri aktardı: “Bu firma aynı zamanda Avrupa sanayisinde de, Avrupa’da da bilinen, orada yerleşik yerleri olan, aynı zamanda hafif metro aracı, metro aracı ve hızlı trenin de birçok parçalarını yapabilecek kapasiteye sahip olan yerli, milli bir markamız. Dolayısıyla, biz ARUS olarak da aynı zamanda bu firmamızla birlikte bizim bünyemizde onlarla ilgili her şeyi yapacağımız, her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu da burada belirtmek istiyorum. Ama şunu da temenni ediyorum basının huzurunda: Bu otobüse bütün Türkiye’nin sahip çıkması lazım. Bakın bir yerli otomobili yapmak için yerleri tırmalıyoruz, yerli otobüsü yapmış firma. Yerli otobüsü yapmış, yerli milli olarak buna kendi markasını vurmuş, yani otobüsümüzü yapmışız. Bakın otomobili yapmak bizim için ne kadar şey gerektiriyor performans gerektiriyor, oysa yapmışız işte otobüsü yapmışız.”

“Avrupa Birliği’nde bizim otobüslerimiz kullanılıyor”

ATO Başkanı Gürsel Baran, Bozankaya’nın Ankara’nın önemli markalarından biri olduğunu dile getirdi.

Firmanın yerli üretimle dünyanın pek çok yerinde yerel yönetimlere hizmet verdiğini kaydeden Baran, şunları söyledi: “2 yıl önceydi Tayland Belediyesine teslimat vardı. Bugün Avrupa Birliği’nde bizim otobüslerimiz kullanılıyor, metrobüslerimiz kullanılıyor. Bozankaya’nın ürettiği gurur kaynağımız otobüslerimiz Avrupa Birliği ülkelerinde yer alıyor, bizim için çok kıymetli.

Üniversite-sanayi iş birliğine, mesleki eğitime çok ihtiyacımız var, markalaşmaya ve katma değerli üretime çok ihtiyacımız var, çünkü biz maalesef cari açık üreten bir ülkeyiz. Gelirimizden daha fazla giderimiz var, bunu kapatabilme adına bu üretimlere, markalara bizim çok ihtiyacımız var, bu ülkenin geleceği açısından hakikaten çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

“Ankara’mızın ihtiyacı var”

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, yerli elektrikli metrobüsün değerine dikkat çeken Özdebir, “Bütün dünyanın gündeminde iki konu öne çıkıyor. Bunlardan bir tanesi dijital dönüşüm, ikincisi ise yeşil ekonomi.” dedi.

Yeşil ekonominin sadece emisyonlardan ibaret olmadığını vurgulayan Özdebir, “Sadece ekonomik gelişmeyi değil nitelikli kalkınmayı öngören bir ekonomi tipi. Bu ekonomi tipinde en önemlilerinden bir tanesi de, yaşamış olduğumuz dünyada insanların sağlıklı olarak yaşayabilmesi için başta emisyonlarımızın kontrolü olmak üzere birtakım tedbirlerin alınması ve yaratılan değerin geniş halk kitleleri ve ülkeleri tarafından eşit bir şekilde paylaşılması. Bugün burada bulunmamıza vesile olan bu teknoloji de yeşil ekonominin, yeşil dünyanın, insanların sağlıklı yaşamasının temeli olan soluduğumuz havayı, atmosferimizi, dünyanın adeta zırhı olana uzayın radyasyonlarından, güneşin zararlı etkilerinden bizi koruyan bu soluduğumuz havayı korumak için son derece önemli.” görüşünü aktardı.

Özdebir, şehir içinde özellikle böyle büyük bir aracın kullanmış olduğu mazotla birlikte o şehrin içine, hele Ankara gibi çanak halindeki bir şehirde yaratmış olduğu emisyonun yaratacağı hava kirliliğine dikkat çekerek şunları söyledi: “7-8 yıldır üretildiğine ben şahidim, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde çalıştığını şahidim, ülkemizde zaten alan belediyeler var, birçoğunu ben de aradım konuştuk, tanıttık filan. Bu araca Ankara da layık, Ankara’mızın da ihtiyacı var.”