Anasayfa ›› OSTİM Ödülü Silikondan Işık Elde Eden Projenin

OSTİM Ödülü Silikondan Işık Elde Eden Projenin

YFYİ 2015’de, OSTİM ABD Kampı Özel Ödülü The Light ekibinin oldu.

08 Oca 2016 Cum | 02:00
OSTİM Ödülü Silikondan Işık Elde Eden Projenin

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve ODTÜ Teknokent’in işbirliğiyle düzenlenen Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) yarışmasının 11. sinde birbirinden ilginç projeler boy gösterdi.

IDEA ve PRO olmak üzere iki kategoride finale kalan 22 projenin mücadele ettiği YFYİ 2015’de, OSTİM ABD Kampı Özel Ödülü, ‘Geniş Yüzeylerde Işık Yayan Kaplamalar’ projesiyle The Light ekibinin oldu.

Türkiye girişimcilik ekosistemini ileriye taşıyacak projelerin yarıştığı YFYİ, teknoloji tabanlı girişimcilik yarışması olarak öne çıkıyor. YFYİ aynı zamanda gelecek vaad eden teknolojik projeleri, reel sektör ve yatırımcıları buluşturan bir platform niteliğinde.

Fikirlerin proje ve ürüne dönüştüğü yarışmada projeler, IDEA ve PRO kategorilerinde değerlendirildi. Henüz şirket olmayan ancak yaratıcı bir fikri olan tüm girişimci adaylarının yer aldığı alan IDEA oldu. PRO grubuna da kuruluşunun üzerinden 3 yıl geçmemiş şirketler katıldı.

Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen öğrenci, akademisyen, işadamı, bürokrat ve yöneticilerinin heyecanla izlediği finalde sunumların ardından jüri ve halk oylaması ile kazanan projeler belirlendi. Kazanan ekipler, ödüllerini sponsor kurumların temsilcilerinden aldı.

Hedef; milyon dolarlık şirketler
ODTÜ Teknokent Genel Müdürü Mustafa Kızıltaş, 2020 yılında hedeflediği; Türkiye’den ‘milyon dolarlık’ şirketler çıkarılması için ODTÜ Teknokent bünyesinde çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Silikon Vadisi’nin en çok okunan yazarı ve yalın girişim uzmanı Brant Cooper, girişimci adaylarına tüyolar verdi. Cooper, start-up’lar için; bir ürünü piyasaya sürmeden önce önemli olanın, hedef kitledeki 1 kişinin üründen ne beklediğinin bilinmesi ve ürünün bu bilgiye göre tasarlanması konusundaki deneyim ve görüşlerini paylaştı.

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, üniversitelerin görevinin, girişimcilik ve yenilikçilik ekosistemine katkı sağlamak olduğunu vurguladı. YFYİ’nin 11 senedir devam ettiğini hatırlatan Acar, bu yıl da 1200 civarında başvuru olduğunu paylaştı. Destekçilere teşekkür eden Prof. Dr. Acar, “OSTİM, özellikle gençleri ve mevcut girişimcileri destekliyor. Uzun süredir beraberiz teşekkür ederiz.” dedi.

Geleneksel üretim yapısı değişmeli
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, bölgede, 5.200 girişimcinin faaliyet gösterdiğine söyledi. Aydın, “Bölgenin geleneksel üretim yapısını, yeni dünyanın bilgi ve becerisiyle değiştirmemiz gerekiyor. 8 yıldır YFYİ’nin içinde yer alıyoruz. Çok yararlanıyoruz, öğreniyoruz, enerji alıyoruz ve kendimizi güncelliyoruz. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Kazananları kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

“OSTİM ÖDÜLÜ SORUMLULUĞUMUZU ARTIRDI”
Yarışmada OSTİM ABD Kampı Özel Ödülü’nün ve halk oylamasında ikincilik ödülünün sahibi olan The Light, projeleriyle aydınlanma teknolojilerine yeni bir bakış kazandırıyor. Ekip, Doç. Dr. Mustafa Anutgan, Doç. Dr. Tamila Anutgan ve Prof. Dr. İsmail Atılgan’dan oluşuyor.

Projeye ve gelecek planlarına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Doç. Dr. Mustafa Anutgan, “Bu ödül bizim omuzumuzdaki sorumluluğu daha da arttırdı. Katma değeri yüksek, ileri teknolojik ürünlerin ülkemize kazandırılması yolunda daha da azimli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Sizi tanıyabilir miyiz?
Deneyimli akademisyenler Tamila Anutgan İsmail Atılgan birlikte Karabük Üniversitesi’nde çalışıyoruz. OSTİM Başkanı Sayın Orhan Aydın’ın elinden aldığımız bu ödül sayesinde ABD Kampı’na katılıp projemizi Silikon Vadisi’nde tanıtma imkanı bulacağız.

Projenizi özetleyebilir misiniz?
Biz lamba üretiyoruz. Bu kulağa biraz iddiasız gelebilir. “Bu mu yani dünyayı değiştirecek buluşunuz?” diyebilirsiniz. Ama bu lamba günümüzde üretilen lambalardan çok farklı. Alışageldiğimiz lambalar, yani evlerde, ofislerde, arabalarda ve hatta sokaklarda kullanılan lambaların hepsi çok çok küçük bir alandan çok şiddetli ışık çıkarıyorlar. Bu kaynaktan çıkan şiddetli ışık direkt olarak gözümüze giriyor. Tıpkı güneşli bir günde güneşe bakmasak bile gözümüzü hafif kısmak zorunda kaldığımız gibi. Öyleyse neden üreticiler hala bu küçük lambalardan üretiyorlar? Tabii ki böyle tercih ettikleri için değil; böyle üretmek zorunda oldukları için.

Peki buna alternatif ürün ne olabilir? İşte burada biz devreye giriyoruz. Küçük bir lambadan aldığınız tüm ışığı çok daha geniş bir yüzeyden, mesela salonunuzun bütün tavanından alabilseydik nasıl olurdu? Henüz bu şekilde bir üretim yapılamıyor, ancak hayal gücünüzü biraz zorlarsanız aydınlatma teknolojisinden mimarîye, dekorasyondan ekran teknolojisine kadar birçok alanı etkileyecek olan bir fırsatla karşı karşıya olduğumuzu görürsünüz.

Bizim ürünümüzün kalınlığı alttaki 1 mm’lik adi camı saymazsak 300 nm; yani ortalama bir saç telinin 100’de 1’i. Ayrıca, piyasadaki LED lambaların aksine bizim kaplamalarımız 200 santigrat derece gibi düşük sıcaklıklarda üretilebiliyor. Dolayısıyla böyle bir lambayı üretmek için evde kek yaparken harcadığımızdan daha az para harcıyoruz.

Proje nasıl doğdu ve gelişti?
Bu projenin fikri benim ODTÜ’deki doktora çalışmalarım sırasında doğdu. Doktora tez konum, normal şartlarda ışık yaymayan bir malzeme olan silikondan ışık elde etmek üzerine kuruluydu. Bu konuda çok yoğun çalışmalar var.

Biz de çalışmalarımızda, LED’imizde bulunan bütün tabakaları en uygun özelliklerle üretebilme seviyesine ulaştık. Ama buna rağmen LED’den yüksek akım geçirmede zorlanıyorduk. Tabii, bir LED’den akım geçiremezseniz ışık çıkaramazsınız. Bu soruna çözüm getirmek üzere LED’i oluşturan ince tabakaların özelliklerinde bazı değişikliklere gittik.

Doktoramın sonlarına doğru bir gün LED’den yüksek akımlara ulaşabildik. İlk ürettiğimiz bu LED’lerden çıkan ışık kızılötesi bölgede olduğundan gözle görülemiyordu. Biz yine LED içerisindeki aktif bölgelerin üretim koşullarını değiştirerek beyaz-mavi, beyaz, sarı, turuncu, gibi renklerdeki LED’leri de üretebildik. Şu anda ürünün çalışma mekanizması ve verimi hakkındaki Ar-Ge ve akademik çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Ticarileşme ve markalaşma için belirlediğiniz bir süre var mı?
Şu anda ürünümüzle ilgili Ar-Ge sürecine devam etmekteyiz. Yeni bir üretim sistemi almak istiyoruz. Bu sayede daha profesyonel üretimler yapıp ön-prototip aşamasından prototip aşamasına geçebileceğiz. Yeni üretim sistemimizin kurulumunun ardından 18 ay gibi bir süre içerisinde prototipimizi üretmiş olmayı hedefliyoruz.

Ürünümüzün kullanıldığı tüm ticari ürünlere katma değer sağlamış olacağız. Örneğin banyo karoları üreten bir seramik üreticisi olduğunuzu düşünelim. Kabaca düşünecek olursak, 60’a 60’lık bir banyo karosunun maliyeti 1 lira iken siz bunu 2 liraya satıyor olun. Şimdi biz bu karonun yüzeyini kendi ışık yayan kaplamamızla kaplayalım. Yeni karonun maliyeti belki 1.2 liradır fakat böyle bir karonun satış fiyatı 4 lira olacak. Çünkü artık banyonuzda gözünüzü rahatsız eden bir lamba yerine hem dekoratif hem de göz konforu açısından sizi mutlu edecek bir ürün almış olacaksınız. Buna benzer daha birçok örnek verilebilir. Özetle, her türlü yüzeyi ışık yayar hale getirebiliyoruz.

Türkiye’nin gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmasını istiyorsak bizim ürünümüz gibi katma değeri yüksek ürünleri kendi başına üretebilir hale gelmesi gerekiyor. Neden Türkiye’den bir firma da Philips, Osram, Samsung, LG, Cree, Nichia gibi dünyanın önde gelen LED üreticileri arasında yer almasın?

Girişimci adaylarına önerileriniz?
Girişimcilik çoğunlukla hayal işi. Sizin gördüklerinizi göremeyenler size deli gözüyle bakabilir. Bunun hiç önemi yok. Siz, size inananlarla birlikte yolunuza devam edeceksiniz. Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız; herkesten önce buna sizin inanmanız gerekli. Ancak unutulmaması gereken önemli bir konu var. Eğitim çok önemli. Hayalini kurduğunuz şey belki daha önce başkaları tarafından yapılmış olabilir; belki de çalışmadığı ispatlanmış bile olabilir. Bunu uluslararası literatürden takip etmek zorundasınız. Onların peşine takılın demiyorum, fakat kim ne yapıyor farkında olun.

OSTİM’den ödül almak size neler hissettirdi?
Biz ODTÜ’de çalışırken OSTİM’e çeşitli sebeplerle gidiyorduk. Laboratuvarımızda bir şey bozulsa, soluğu OSTİM’de alıyorduk. ODTÜ mezunu olup OSTİM’de ofis açan arkadaşlar da tanıyorum. Ankara’da üretim ve sanayinin kalbi konumundaki OSTİM’in böyle bir yarışmayı desteklemesi çok umut verici. Biz de OSTİM’den böyle bir ödül aldığımız için çok mutluyuz. Ancak bu ödül bizim omuzumuzdaki sorumluluğu daha da arttırdı. Katma değeri yüksek, ileri teknolojik ürünlerin ülkemize kazandırılması yolunda daha da azimli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

İlgili Görseller